İşe İade Davası Nedir?
İşe iade davası, işveren tarafından iş akdinin haksız olarak feshedilmesi durumunda, işçinin bu fesih işlemine karşı hukuki yollara başvurarak işine geri dönmesine olanak tanıyan bir dava türüdür. İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca, işçinin iş akdinin geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini düşünmesi halinde, işverenin gerçekleştirdiği haksız feshe karşı itiraz etme hakkı bulunmaktadır.
Bu davanın temel amacı, işverenin fesih hakkını kötüye kullanmasının önüne geçmek ve işçiyi haksız fesihlere karşı korumaktır. Ancak işe iade davası yalnızca belirli şartlar altında açılabilmektedir. Bu şartlardan en önemlileri;
* İşçinin, İş Kanunu kapsamında bir çalışan olması,
* İşyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması,
* İşçinin belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olması,
* İşçinin en az 6 aylık hizmet süresinin olması,
* İşçinin işveren vekili olmaması,
* İş sözleşmesinin feshinin geçerli bir sebebe dayanmaması,
* Arabuluculuk başvurusunun iş akdinin feshinden itibaren 1 ay içerisinde gerçekleştirilmesi olarak sayılabilir.
İşe İade Davası Ne Zaman Açılır?
İşe iade davası açmak için belirlenen süreler kesin olup, bu sürelerin kaçırılması halinde işçinin dava hakkı sona erer. Yani işe iade davasında kanunkoyucu tarafından belirlenen süreler hak düşürücü süre niteliğindedir, sürenin geçmesi halinde dava açma hakkı da ortadan kalkar. İş Kanunu'na göre, iş akdinin feshedildiği tarih itibarıyla:
Arabuluculuk Başvurusu: İşçi, öncelikle zorunlu arabuluculuk sürecine başvurmalıdır. Arabuluculuk süreci fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde başlatılmalıdır. (Bkz. 4857 S. İş Kanunu 20. Madde)
Dava Açma Süresi: Arabuluculuk sürecinin sonuçsuz kalması durumunda, işçi bu son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde işe iade davasını açmalıdır. (Bkz. 4857 S. İş Kanunu 20. Madde)
Bu süreler, işçinin dava açma hakkını güvence altına alırken, işverenin de hukuki belirsizlikle karşı karşıya kalmaması için önem taşır. Yukarıda da belirtildiği gibi kanunkoyucu işbu sürelerin niteliğini hak düşürücü süre olarak belirlemiştir. Yani başvuru ve dava açma hukuki işlemleri süresi içerisinde gerçekleştirilmelidir, aksi halde hak ortadan kalkmış olacağından mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekecektir.
İşe İade Davası Nerede ve Hangi Mahkemede Açılır?
İşe iade davası, iş mahkemelerinde görülmektedir. İş mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise bu dava, asliye hukuk mahkemelerinde iş mahkemesi sıfatıyla açılabilir.
Davanın açılacağı yer hususu 7036 S. İş Mahkemeleri Kanunu' nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. İşbu düzenlemeye göre;
İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.
Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
İşbu hükümlere aykırı olarak yetki sözleşmeleri geçersizdir.
Yukarıda belirtilen yetki yerlerinden herhangi biri işçinin tercihine bağlı olarak kullanılabilir. Yetkili mahkemeye başvuru yaparak dava süreci başlatılır.
Yargılama Usulü Nedir?
İşe iade davalarında yargılama usulü, İş Kanunu'nun getirdiği düzenlemeler çerçevesinde hızlandırılmış bir sürece tabidir. 7036 S. İş Mahkemeleri Kanunu' nun 7. Maddesine uyarınca " İş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır. " Basit yargılama usulünde ise dilekçeler teatisi (aşaması); davacının dava dilekçesi, davalının cevap dilekçesinden ibaret olduğundan yargılama süreci, uygulamada diğer yargılama usulüne nazaran daha hızlı sonuçlanmaktadır. Bu kapsamda:
Davanın Süresi: Her ne kadar uygulamada bu sürede gerçekleşmese de, iş mahkemeleri, davayı 2 ay içinde sonuçlandırmalıdır. Bu süreç uygulamada 1 yıla yakın sürmektedir.
İstinaf ve Temyiz Süreci: Mahkeme kararına karşı istinaf yoluna gidilmesi halinde, bölge adliye mahkemeleri dosyayı en geç 1 ay içerisinde karara bağlaması gerekmektedir. Bu süreç uygulamada 4-6 aya kadar sürmektedir.
Yargılama sürecinde işçi, işverenin fesih işleminin geçerli bir sebebe dayanmadığını ispat etmek zorundadır. Bununla birlikte işveren de fesih işleminin haklı gerekçelere dayandığını kanıtlamak durumundadır. Tanık anlatımları ve yazılı deliller işe iade davasının neticesine önemli ölçüde tesir etmektedir.
İşe İade Davası İle Birlikte Talep Edilebilen Tazminatlar Nelerdir? Tazminat Miktarları Neye Göre Belirlenir?
İşe iade davası sonucunda, mahkeme işçinin işe iadesine karar verirse, işçi bu karar doğrultusunda bazı tazminat haklarına da sahip olabilir. Bu tazminatlar şunlardır:
Boşta Geçen Süre Ücreti: İşveren, işçinin işe başlatılmaması halinde, işçiye en fazla 4 aya kadar olan süre için ücret ve diğer haklarını ödemek zorundadır.
İşe Başlatmama Tazminatı: İşveren, mahkeme kararına rağmen işçiyi işe başlatmazsa, işçiye en az 4 aylık ve en fazla 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemelidir. Bu miktar, işçinin kıdemi, fesih şekli ve işyerindeki diğer koşullar dikkate alınarak belirlenir.
Tazminat miktarları belirlenirken işçinin fesih öncesindeki maaşı, işyerindeki kıdemi ve fesihte işverenin kusur durumu gibi unsurlar göz önüne alınır. Mahkeme, her somut olayda bu kriterleri değerlendirerek karar verir. İşe başlatmama tazminatının belirlenmesi yönünden Yargıtay 9. Hukuk Dairesi' nin 2015/6315 E., 2015/13291 K. sayılı içtihadı konuya açıklık getirmektedir. Atıfta bulunan Yargıtay içtihadına göre " ... Kıdem sürelerini dikkate alarak;
* 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4 aylık,
* 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5 aylık,
*15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatının belirlenmesi öngörülmekte,
* Fesih sebebine göre ise bu miktarların en fazla 8 aya kadar çıkabileceği " belirtilmektedir.
Genel Olarak
İşe iade davaları, işçi-işveren ilişkilerinde dengeyi sağlamak açısından büyük önem taşır. İşçiler, bu davalar sayesinde haksız fesihlere karşı korunurken, işverenler de keyfi uygulamalardan kaçınmak durumunda kalır. Hukuki süreçlerin doğru bir şekilde yürütülmesi, her iki tarafın da haklarının korunmasını sağlar. Bu nedenle, bir işe iade davası açmadan önce uzman bir hukukçudan destek almak, sürecin daha sağlıklı ilerlemesi açısından kritik önem taşır. İNEVİ Hukuk Bürosu, iş hukukunda uzmanlaşmış kadrosu ile gerek işçi vekili gerekse işveren vekili olarak Türkiye'nin birçok bölgesinde hizmet vermektedir.
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Doğa İNEVİ ve Av. Fahri Arda İNEVİ’ ye aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. İşbu sitede yer alan makalelerden kaynaklı olarak herhangi bir hukuki sorumluluk kabul edilmemektedir. Diğer makalelerimize makaleler bölümünden ulaşabilirsiniz.
Soru ve Yorumlar İçin
Hukuki sorunlara dair her türlü görüş, yorum ve sorularınızı iletişim bölümünden ve mail bölümünden yazabilirsiniz.